21 Kasım 2008 Cuma

onbeş kişiye saldırdık

yaşadığım zor dönemlerde sözlerini yazdığım güçlü abimin de itinayla bestelediği eserimiz "onbeş kişiye saldırdım" nihayet hak ettiği değeri gördü ve gıral tivi de yayınlandı.

ben de bu güzel günde güçlü abimin yanında stüdyoda göbek atarak desteğimi esirgemedim.

buyrun efendim.

ben beyaz ceket ve gömleğimle arz-ı endam eyliyorum videoda :)

doğu cephesinde değişen birşey yok...

savaşın ortalarına denk gelen bir geceydi...
mermi ! sesleri yerini gecenin sessizliğine bırakmıştı
şimdi ortalıkta sadece ağaçların hışırtıları ve gecenin iç burkan nefesi vardı
bir ara uykusuzluğa yenik düşen gözlerim kapanır gibi oldu
uzaktan gelen ve rüyamda duyduğumu sandığım bazı sesler işittim.
aninden gözlerimi açtım.
gelen kişiyi tanımakta pek gecikmedim
-uyudunuz mu kumandanım
-hayır evladım sadece düşünüyordum , nedir durum doğu cephesinde bir gelişme var mı ?
-malesef kumandanım. düşman ! bütün sinsiliğiyle pusuda yatmış bekliyor.
sanki yapacağımız hamleleri gözlüyorlar...
-biz de hamlemizi ona göre yapacağız evladım.
onlar bizden hamle bekleyeceklerdir biz sükunetimizi korursak en iyi hamlemizi yapmış oluruz.


doğu cephesinde hibirzaman hiçbirşey değişmedi.
düşman hep bekledi , biz hep bekledik...
o asker öldü ama o kumandan hala bekliyor...

neyi ne sebeple beklediğini bilmeyenlere ithafen yazılmıştır.
bu derin politikamızı anlayabilene aşkola !
not:kesinlikle siyasi veya askeri bir yazı değildir,yazıdan böyle bir çıkarım sağladıysanız ivedilikle kafanızdan atınız.yok ben zaten bi bok anlamadım diyorsanız boşverin gitsin.

fs=2fm

işin içinden çıkamadım yine
iki artı ikiye dört diyorlardı ama
bir artı bir hiçbir zaman iki edemiyordu
yanlışlık bende miydi ?
yoksa dört işlem yalan mı söylüyordu ?
olması gerekenlerin olması için kurallardan veya formüllerden vazgeçebilir miydik ?
ya da hiç olmayacakların olmasının sebebi iki artı ikinin dört etmesinden mi kaynaklanıyordu
bilemiyorum...
aslında verecekleri cevapta pek tatmin edici olamayacaktı inananlar için
iki artı ikinin dört etmesi ya da etmemesi değildi esas problem
esas olan kendi doğrularının ne kadar dört ettiğiydi.
sen ne kadar dört ettirebilsen bile makina hep "error" veriyordu nasılsa
doğru olan bendim
ama doğrularımı yanlış olan dörtlere bindirmeseydim eğer...
ortada ne yanlış kalırdı ne doğru ne dört ne de iki.
esas olan 1 di ve toplamaya gücüm yetmiyordu....


not:sonuna kadar okuma sabrını gösterenler bana bir mesaj atsınlar bakalım.