21 Şubat 2009 Cumartesi

aşk cennet şarap ve Ömer Hayyam

Aşağıda okuyacağınız dizeleri Wladimir Bartol’un “Alamut “ adlı romanından yazdım.İnternet ortamında bulabileceğinizi sanmıyorum zaten :)

Çünkü bunların Ömer Hayyama ait olup olmadığı hakkında kesin bilgiler yok.

Kitapta bu şiirlerin Ebu Fazıl adında bir dai tarafından Hasan Sabbah’a verildiği belirtiliyor.

Copy paste değil alın teri :)

 

-----------------------------------------------------------------

Sarhoş musun aşık mısın ? Sevin öyleyse.

Sevgi ve şarap seni mutlu mu ediyor ? Üzülme sakın.

Bizim halimiz ne mi olacak ? Dert etme.

Sen nesin ? Bunu asla bilemeyeceksin.Öyleyse sağlığına !

 

-----------------------------------------------------------------

Sabahın orduları geceyi kovalıyor .

Ayağa kalk !Aşkın ve şarabın saati çaldı !

Nergislerin uykularını bölme vakti geldi.

Yeter ayaklarımın dibinde uzandığın.

Ayağa kalk sana söylüyorum ; Zaman geldi.

 

-----------------------------------------------------------------

Eğer ilkbaharda bir cennet kızı !

Kadehime şarkı söyleyen şarap doldurursa

Beni yerecek olanların vay haline !

Bir köpek bile cennete benden fazla önem verir.

 

-------------------------------------------------------------------

Kalp gülümseyen bir çehre arar.

Kol ise kadehe doğru uzanır…

Her toz zerresinde ben varım,

Ve bütün toz zerreleri tek bir çehre oluştururlar.

20 Şubat 2009 Cuma

a ile s kadar yakın bir yer

Yazdıklarımdan rahatsız olmuş bendeki benlerden biri…

Bendeki benlerden biri bendeki diğerlerinden haberdar değilmiş sanki.Daha doğrusu haberdarmış da yok gibi  davranmayı yeğlemiş kendi içinde.

Kabul etmekte zorlanmış  epeyce.Aslında kabul etmek değilmiş  zaten niyeti.Denememiş bile…

Yalan söylediğimi düşünmüş bendeki bene ama neden yalan söylediğimi ve hangi bene yalan söylediğimi umursamamış galiba.

İçinde bulunduğu  sığ çukuru derin sanmış o yüzden çalışmamış yukarılara çıkmaya.

Denesemiş görürmüş ne kadar “sığ” olduğunu ama denememiş.

Sonra beni suçlamış benden ötürü bulamadığı ve aslında bulmak istediğini söyleyerek yalan söylediği  yönlerde.

İçine hapsolup kalmış  yakınındaki uzakların.

Bilememiş klavyenin “a” harfi ile “s” harfi arasındaki mesafe kadar yakın olduğumuzu.

Bilse bile tatmin etmezmiş bu onu çünkü “s” den sonra “d” “f” g” “h” … nin geldiğini tasavvur eylemiş.

Yine de kızmamış bendeki benlerin en acımasızı.

Bir şans daha vermiş ona.

Sadece bir gün bendeki benlerin birleşip esas beni ortaya çıkarmasını umud etmiş.

Yine de korkmuş işte.

Sadece korkmuş.

15 Şubat 2009 Pazar

Sevgililer Günü

Dünmüş, ondörtmüş, şubatmış, sevgililer günüymüş, olmuş, bitmiş ,geçmiş, gitmiş , haberimiz olmamış.

Halbuki ben bugün farkına vardım.

Ne kadar üzüldüm anlatsam inanamazsınız.

Anlatsam da inanmayın zaten :)

Yahu ben de diyordum neden caddeler , sokaklar , cafeler ,barlar , mağazalar bu kadar kalabalık.

Neyse takılın kafanıza göre…

Sevdiğim Bloglar {mim}

a.nur dan mim gelmiş.

Mim konusu başlığımızdan da anlaşılabileceği gibi  sevdiğimiz blogların adresi.

Yanlız mimi uyduran arkadaşlar  anladığım kadarıyla  insanları seçim yapmaya yöneltmek için 7 adet blog ismi istemişler amma velakin gözlemlediğim kadarıyla mime yanıt verenlerin çoğu 7 yi geçmişler.

Neyse efendim lafı uzatmadan listeye geçelim.

voodoo girl

persona noN grata

Last Station

aerodinamik yar

Üfürükten Prenses

cesetizleri

kırmızı ağaçta mavi elma

seçim yapmak zor olmadı benim için :)