31 Aralık 2008 Çarşamba

ikiçiftsıfırdokuz

evet sevgili okuyucular elimizde olmayan sebeplerden ötürü 2009 yılına girmemize çok az bir süre kaldı.

yaklaşık  1 saat  sonra müstakbel yeni yılımıza gireceğiz.

hepimizin bildiği acı gerçek şu ki yeni günler yeni aylar yeni yıllar hiçbirşeyi değiştirmiyorlar esasında, değişen sadece rakamlar.

ama yinede yılbaşı akşamlarını seviyorum.

bana değişik şeyler çağrıştırıyor ve dünyadaki çoğu insan içinde başka başka şeyler çağrıştırdığını düşünüyorum.

neyse alkolünde verdiği etkiyle birşeyler yazmak istemiştim sadece :)

2009 u boş geçmeyelim demiştim.

yazının başına gelirsek değişenin sadece rakamlar olduğunu bilsek bile birçak dilekte bulunmaktan kendimi alamıyorum.

kısaca sağlıklı , huzurlu , mutlu bir 2009 diliyorum herkes için.

biliyorumki olacak ama 2009 da savaş olmasın.

herkese mutlu yıllar….

 

p.s : umarım 25 trilyon bana çıkar :)

28 Aralık 2008 Pazar

ben görür müyüm ?

-Lostun finalini

-Galatasaray ın kadiköyde Fenerbahçeyi yendiğini

-Youtube a erişim yasağının kaldırılmasını

-Deniz Baykal ın başbakan olmasını :) (görmesekte olur sanki )

-Mezun olduğumu (görmeliyim )

-Torunlarımı (evlendik çocuğumuz oldu da torunları düşünüyoruz ) :)

-Türkiyede insanların oldukları gibi kabullenilebilmelerini… (ucu açık bunun)

-PKK denen illetten kurtulduğumuzu

-Hangi ideolojiye sahip olursa olsun devleti yöneten insanların çalıp çırpmadığı,adam kayırmadığı,yolsuzluk yapmadığı bir hükümeti

-Türban sorunu denen ve aslında sadece bir oyalama stratejisi olan sorunun çözümünü…

-Sözde Ermeni soykırımına her iki taraf içinde kabul görecek bir sonuç kazandırılmasını

-Bir üstteki madde gibi Kıbrıs Meselesinin çözümünü

aslında yazıyı planlarken daha çok kendimle ilgili olaylara ağırlık verecektim ama yazdıkça politik mevzulara daha çok girdiğimi fark ettim.

neyse olsun politik mevzularda bizi ilgilendiren sorunlar değil midir zaten…

neyse efendim aslında bu konu güzel bir mim olabilir ama şimdi kimseyi yazmak zorunda bırakmak istemiyorum ama konu hoşuna giden olursa onlarda ben görür müyüm acaba dediklerini yazabilirler.

biz de zevkle okuruz :)

 

sahi ben bunları görür müyüm 8-)

kendini gerçekleştirme

sevgili persona non grata dan mim gelmiş.aman ne iyi etmiş te gelmiş hoşgelmiş diyoruz ve mim konumuza bakıyoruz.

konumuz maslow amcamızın  gereksinimler hiyerarşisinin beşinci maddesi olan “kendini gerçekleştirme”  kuramları hakkında atıp tutmak kendimizi değerlendirmek.

öncelikle nedir bu maslow amcanın teorisi diyecek olanlar için  bakınız.

öncelikle değinmeden geçemeyeceğim bir nokta var ki önemlidir.

bu maslow amcama göre ben 2. konu başlığına geçemiyormuşum.

bana önce fizyolojik gereksinimlerini karşıla ondan sonra karşıma gel diyor maslow ve kalbimi kırıyor :)

neyse uzatmadan geçelim maddelere ve bakalım ne var ne yok…

 

*"Gerçekçi, yaratıcı, empatik ve doğaldırlar, ulaşılabilir hedef koyarlar."

 

genel olarak gerçekçiyimdir.bazı konularda değiştirilemeyecek gerçeklerim vardır ve onlar asla değişmezler.vazgeçtim.aslında bayağı bir gerçekçiyimdir ben.bazen olmaz hayallerim vardır ama o kadar olsundur.

Yaratıcı olduğumu söyleyemem.yani kendime yaratıcı diyecek kadar yaratıcı değilimdir.etrafta o kadar yaratıcı insanlar varki !

empatik ve doğal  ne demek anlayamadım aslında biraz saçma olmuş biz bu kavramları ayıralım da inceleyelim.

empati kurmak sık başvurduğum bir yöntemdir önem veririm bu konuya.karşısındaki insanın yerine kendisini koyamayan insan kendisinide anlayamaz bence.

doğal olma konusuna gelince evet gayet doğalımdır.

neredeyse yapmacık hiçbir duygum hareketim ve tavrım olmamıştır.

ha bu özelliğim yüzünden bazı insanlarla ilişkilerimde bazı problemler yaşamışımdır ama olsundur.doğal olmak iyidir.

ulaşılamaz hedef yoktur bence.

ulaşılamayacak hedef derken hayal kurmaksa mevz-u bahis hayal kurarım ama ulaşılabilir hedeflerim daha çoktur.

 

*"Bağımsızdırlar, özel yaşama önem verirler."

 

I have an addict diyorum :)

iç işlerinde tam bağımsız dış işlerinde bağımlı diyebiliriz buna :)

özel yaşam ise mutlak gereksinimdir benim için.

özel yaşamı olmayanın bir yaşamı olabilemez.

 

*"Kültürün ve toplumun beklentileri doğrultusunda hareket etmezler."

kültürün ve toplumun beklentileri doğrultusunda hareket etmem!

kendi doğrularım her zaman olmuştur ve olacaktır ama kültürün ve toplumun beklentilerini de gözardı etmem.

 

*"Doruk yaşantıları vardır"

he yea yea.hayatta heyecan ararım.sevdim mi tam severim.

sana yan bakanın gözlerini oymazsam namussuzum (special thanks to seda sayan)

 

*"Az sayıda insanla çok derin ve anlamlı ilişkilere sahiptirler"

 

kesinlikle öyledir.çok fazla insanla sıkı fıkı olmayı sevmem.

kesinlikle az sayıda özel arkadaşım vardır ve onlarla çok derin ve anlamlı ilişkilere sahibimdir.

ama burda bile bazı sorunlar vardır ki  bunlarda bazı insanların bu derin ve anlamlı ilişkileri anlamlandıramamasıdır!

 

*"değerleri ve tutumları demokratiktir"

yok be gülüm olmuyor işte.

siyaset adamı olsam belki öyle davranırdım ama gerenk yok.

 

*"Kendilerini olduğu gibi kabul edip severler."

mecburen mecburen mecburen mecburen işe gitmek mecburen mecburiyetten.

*"Mizah anlayışları felsefi ve dostçadır."

dostçadır ama felsefi olduğunu sanmam.

*"Gereksiz kaygılar yaşamazlar"

gereksiz kaygıları taşırım ama gerekli kaygıları taşıma konusunda kaygılarım vardır.

*"Başkalarını olduğu gibi kabul edip severler."

evet doğrudur.

ya kişileri olduğu gibi sevip kabul ederim ya da kişileri sevmeyip kabul etmem.

değiştirmeye çalıştığım olmamıştır heralde.

*"Probleme değil çözüme odaklıdırlar"

çözüme ulaşmak adına probleme odaklıyımdır.

*"Amaçlarla araçları ayırt ederler."

etmekte zorlanırım hatta çoğu zaman edemem.